Çek, ticari iş ve işlemlerde en yaygın şekilde kullanılan ödeme araçlarından olup, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen kıymetli evrak türleri arasında yer almaktadır. Çek İptali hukukumuzda özel koşullara bağlanmış olup, bu koşulların gerçekleşmesi durumunda mahkemelerce verilecek karar ile mümkündür. Çekin kıymetli evrak niteliğinde olmasına birtakım özel hükümler bağlanmış olduğundan, çekin muhafazası önem arz etmektedir. Nitekim, çekin istem dışı olarak üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde, çek bedelinin tahsil edilmesi ve hak kaybının yaşanması ihtimali de bulunmaktadır.
Ancak çekin kaybolması, çalınması, yanması veya üzerine bir şey dökülmesi gibi çeşitli durumlarla da zaman zaman karşılaşılması mümkündür. Bu ve benzeri durumlar yüzünden çekin hamili tarafından ibrazının imkansız olması veya çek üzerinde yazılı olan hakkın saptanmasının imkansız olması hali için hukuk literatüründe kullanılan terim, çekin zayi olması terimidir.
Çekin zayi olması halinde ise iptal davası gündeme gelecektir. Bu yazımızda çekin iptali sürecinden ve bu süreçte gündeme gelecek olan iptal davasından bahsedilecektir.
1. ÇEKİN İPTALİ DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?
Çekin zayi olması halinde, çek üzerinde hak sahibi olan kişi, Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çekin iptali davası açabilir. İptal davası açan kişi, çekin zayi olduğuna yönelik inandırıcı delilleri de mahkemeye sunmak zorundadır.
Burada tartışmalı olan husus, çeki düzenleyenin yani keşidecinin de iptal davası açabilip açamayacağıdır. Bu konuda Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlara baktığımızda, çeki düzenleyenin (keşidecinin) iptal davası açamayacağına yönelik kararlarının olduğunu görmekteyiz. Zira uygulamada da keşideci tarafından açılan iptal davaları reddedilmektedir.
2. İPTAL DAVASININ DEVAM ETTİĞİ SÜREÇTE ÇEKİN KULLANILMASI VEYA ÇEK BEDELİNİN ÖDENMESİ ENGELLENEBİLİR Mİ?
Çekin zayi olması farklı şekillerde olabilir. Çekin yanma, yırtılma gibi sebeplerle zayi olması halinde çek üçüncü kişinin eline geçmemiş olduğundan çekin kullanılması veya bir başkasına ödenmesi tehlikesi bulunmamaktadır. Bu tür zıya hallerinde herhangi bir ihtiyati tedbir kararına gerek olmadığını ifade edebiliriz.
Ancak çekin kaybolması, çalınması ve benzeri bir şekilde zıyaa uğraması halinde ise çekin kullanılması veya ödemesi için bankaya ibraz edilmesi tehlikesi her zaman için ihtimal dahilindedir. Bu gibi zıya hallerinden kaynaklı açılan iptal davalarında ise mutlaka mahkemeden “ödeme yasağı” ve benzeri bir ihtiyati tedbir kararı talep edilmelidir. Zira, iptal davasının devam ettiği süreçte, çekin kullanılması, telafisi güç veya imkansız sonuçların doğmasına sebep olabilir. İşte bu şekilde istenmeyen durumların ortaya çıkmasının önlenmesi, mahkemeden alınacak bir tedbir kararı ile mümkündür.
Ayrıca çekin başkasının eline geçmiş olması ihtimalinde iptal kararı verilmeden önce mahkeme; ilan yolu ile çeki eline geçireni belirli bir süre içinde çeki getirmeye davet ve aksi takdirde senedin iptaline karar verileceğini ihtar eder.
3. İPTAL KARARININ HÜKÜM VE SONUÇLARI NELERDİR?
Çekin iptali davası sonucunda mahkemece çekin iptaline karar verilmesi halinde, çekin zayi olduğu ispatlanmış olur. Bu iptal kararını takiben iptal davasını açan kişi, Ticaret Kanunu’nun 652.maddesi uyarınca; çekteki hakkı, senetsiz ileri sürebilme veya masraflarını ödemek koşuluyla yeni bir çek düzenlenmesi kararının verilmesini mahkemeden talep etme imkanına sahip olmaktadır. Burada önemle vurgulamak gerekir ki; bu bahsedilen hakkı senetsiz ileri sürebilme ve yeni bir çek düzenlenmesi hakları kendiliğinden doğmamakta, bu hakları kullanmak için yine mutlaka mahkemeden karar almak gerekmektedir.
Sonuç itibariyle söylememiz gerekir ki; herhangi bir şekilde çekin zıyaa uğraması halinde; çok hızlı hareket edilmeli, bir an evvel hukuki süreç başlatılmalı ve böylece olası hak kayıplarının önüne geçilmesi sağlanmalıdır.












