Yargıtay 21`inci Hukuk Dairesi, bir işçinin parmaklarını yitirdiği iş kazasına ilişkin verdiği kararda işverenin her koşulda önlem almak zorunda olduğunu bildirdi. Kararda, işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği önlemleri, `işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği` gibi bir düşünceyle almaktan sarfınazar etmesinin kabul edilemeyeceğine hükmetti. Bir işçi, daire demir testere tezgâhında demir lamayı keserken, sağ elinin 3 parmağını kaybederek yüzde 23 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdi. İşçi, iş kazası sonucu maluliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açtı. Yerel mahkeme, talebi kısmen kabul ederken, kararın temyiz edilmesi üzerine dava, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi`ne geldi. Dairenin kararında, işçilerin iş kazalarına uğramalarını ve meslek hastalığına tutulmalarını önlemek, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınması gereken önlemler dizisinin `iş sağlığı ve güvenliği` olarak nitelendirildiği belirtildi. İş Kanunu`nun 77. maddesi uyarınca işverenlerin, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçilerin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü olduğuna işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi: `İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadır. Anılan maddeyle işverenlere, işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramından kapsamlı olarak her türlü önlemi almak yanında bir anlamda objektif özen yükümlülüğü de öngörülmektedir. Bu itibarla, işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, `işçinin tecrübeli oluşu veya dikkati çalıştığı takdirde gerekmeyeceği` gibi bir düşünceyle almaktan sarfınazar etmesi kabul edilemez.` `İŞİN İŞÇİYE, İŞÇİNİN İŞE UYUMU` Kararda ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) ile Dünya Sağlık Örgütünün(WHO) ortak komisyonunda işçi sağlığının esaslarının, bütün iş kollarında işçinin fiziksel, ruhsal ve sosyoekonomik bakımdan sağlığını en üst düzeye çıkarmak ve bunu sağlamak, çalışma şartları ve kullanılan zararlı maddeler nedeniyle işçi sağlığının bozulmasını engellemek, her işçiyi kendi fiziksel ve ruhsal yapısına uygun işte çalıştırmak, özetle `işin işçiye` ve `işçinin işe` uyumunu sağlamak olarak tanımlandığına dikkat çekildi. Kararda, belirlenen amaçlara ulaşmanın, dolayısıyla iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemenin temel sorumluluk olduğu vurgulandı. Yargıtay kararında, davaya konu olaydaki bilirkişi raporunda, işverenin yüzde 60, işçinin yüzde 10 kusurlu olduğu da ifade edildi.
Share this post