T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi
Esas No:2013/18506
Karar No:2015/10521
K. Tarihi:13.10.2015
Karar No:2015/10521
K. Tarihi:13.10.2015
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.06.2015 Salı günü davacı vekili Av. M.. Ş.. ile davalı vekili Av. G. G. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müteveffa E. E.’ün kullandığı konut kredisi nedeniyle davalı şirket nezdinde hayat sigortası poliçesi imzaladığını, bankaya tüm primin ödendiğini, E. E.’ün 06.03.2011 tarihinde vefat etmesi üzerine davalıya ihbarda bulunduklarını ancak davalının cayma hakkını kullandığını ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçındığını belirterek ıslahla birlikte 65.000 TL’nin ölüm tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müteveffanın sigorta sözleşmesi akdedildiği anda mevcut olan hastalığını müvekkilinden kasten gizlediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile toplam 22.904,06 TL tazminatın -10.000 TL’si dava, 12.904,06 TL’si ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte- davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların murisi E. E.ile davalı sigorta şirketi arasında konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigorta poliçesi tanzim edildiği iddiasıyla eldeki dava açılmış, mahkemece sürprim uygulaması yapılarak davanın kısmen kabulü ile 22.904,06 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacıların murisi E. E.ile davalı sigorta şirketi arasında konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigorta poliçesi tanzim edildiği iddiasıyla eldeki dava açılmış, mahkemece sürprim uygulaması yapılarak davanın kısmen kabulü ile 22.904,06 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacıların talebine konu poliçenin incelenmesinde, taraflar arasında 5 yıl için 130.000 TL bedelle Tüketici Kredilerine Yönelik ….. Sigortası Poliçesi tanzim edildiği, poliçe prim bedelinin 893,31 TL olarak belirtildiği ve bu bedelin tamamının davalı sigorta şirketince konut kredisi bedelinden tahsil edilerek kesildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili, her ne kadar poliçe tanzim tarihinde kanser hastası olan sigortalının bu durumu müvekkilinden saklaması nedeniyle poliçenin geçersizliğini ileri sürmekte ise de; sigortalının hastalığını davalı sigorta şirketinden kasten sakladığı hususunda bir delil bulunmadığı gibi, poliçe bedelinin tamamının davalı tarafça tahsil edilmesi nedeniyle taraflar arasına geçerli bir sözleşmenin kurulduğu hususu tartışmasızdır.
Poliçenin incelenmesinde poliçenin hiçbir sayfasında sigortalının imzasının bulunmadığı, sigortalının sağlık beyanının alınmadığı anlaşılmaktadır. Sigorta şirketi olan davalının, poliçenin tanzimi sırasında basiretli bir tacir gibi davranarak sigortalıya bu hususlarda gerekli soruları yöneltip, cevaplarını alması gerekmektedir. Basiretli bir tacir gibi davranmayarak, sigortalıya gerekli soruları yöneltmeyen, poliçede imzasını almayan, ancak buna rağmen poliçe prim bedelinin tamamını tahsil eden davalı sigorta şirketinin, sigortalının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek bu durumdan lehine sonuç çıkarması kabul edilemez. Bu nedenle, davacının poliçe bedelinden miras hissesine düşen kısmın tamamını talep etme hakkının olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde sürprim uygulaması yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
Poliçenin incelenmesinde poliçenin hiçbir sayfasında sigortalının imzasının bulunmadığı, sigortalının sağlık beyanının alınmadığı anlaşılmaktadır. Sigorta şirketi olan davalının, poliçenin tanzimi sırasında basiretli bir tacir gibi davranarak sigortalıya bu hususlarda gerekli soruları yöneltip, cevaplarını alması gerekmektedir. Basiretli bir tacir gibi davranmayarak, sigortalıya gerekli soruları yöneltmeyen, poliçede imzasını almayan, ancak buna rağmen poliçe prim bedelinin tamamını tahsil eden davalı sigorta şirketinin, sigortalının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek bu durumdan lehine sonuç çıkarması kabul edilemez. Bu nedenle, davacının poliçe bedelinden miras hissesine düşen kısmın tamamını talep etme hakkının olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde sürprim uygulaması yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numara-
lı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 1.565,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
lı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 1.565,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.