T.C.
Danıştay
2. Daire
Esas No:2013/6149
Karar No:2013/11031
K. Tarihi:
Temyiz İsteminde Bulunan ( Davalı ) : Başbakanlık Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : …
İsteğin Özeti : Ankara 5. İdare Mahkemesi’nce verilen 20.02.2013 günlü, E:2012/660, K:2013/226 sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Özyiğit
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce 20.06.2013 günlü ara kararı cevabının geldiği ve dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava; Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Uzman olarak görev yapan davacının, 666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname uyarınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan değişikliklere bağlı olarak ek gösterge ve diğer mali haklardan faydalandırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu mali hakların 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilk uygulandığı tarihten itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin irdelenmesinden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na 666 sayılı KHK’nın 3. maddesiyle eklenen ek 41. maddede, bu madde kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecek uzman ve uzman yardımcılarına ilişkin kuralların belirlendiği, söz konusu maddede yer alan düzenlemelerde, mesleğe özel yarışma sınavı ile uzman yardımcısının alınması, bunların, en az üç yıl çalışıp uzmanlık tezini verdikten sonra yeterlik sınavına girmesi ve yeterlik sınavında başarılı olmaları halinde uzman kadrolarına atanmaları hususlarına yer verildiği, belirtilen hususların, anılan maddenin yedinci fıkrası uyarınca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları ile Uzman Yardımcıları hakkında da uygulanacağı, öte yandan, 657 sayılı Yasa’ya ekli I sayılı Cetvelin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” başlıklı bölümünün (g) bendine aynı ( 666 sayılı ) KHK’nın 5. maddesiyle eklenen unvanlar arasında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanlığının da yer aldığı, buna göre, 666 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen hükümlerinin yürürlüğe girmesinden sonra, 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesine istinaden mesleğe özel yarışma sınavı ile uzman yardımcısı unvanıyla girip uzmanlık tezini veren ve yeterlik sınavında da başarılı olmak suretiyle atanan uzmanların 3600 ek gösterge rakamından yararlandırılmalarına olanak sağlandığı kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlık, davalı idare emrine, 666 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden önceki dönemde Uzman olarak atananların, 657 sayılı Yasa’ya ekli I sayılı Cetvelin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” Bölümünün (g) bendinde belirtilen ek gösterge rakamından yararlandırılıp yararlandırılamayacakları hususundan kaynaklanmıştır.
Söz konusu bentte yer alan unvanlara sahip kişilerin bu bentte belirtilen ek gösterge rakamlarından yararlanabilmeleri için, “en az üç yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte ve yüksekokulları bitirerek mesleğe özel yarışma sınavı ile girme ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda atanma” veya “yüksek öğrenimli olup, özel kanunların öngördüğü şartları taşıyanlardan en az sekiz yıl mesleki görev yaptıktan sonra yine bu kanunların öngördüğü usule göre seçilerek atanma” şartlarından birini taşımaları gerekmektedir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanlığı kadrosuna, mesleğe özel yarışma sınavı ile girme ve belirli belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda atanmaya ilişkin yasal düzenleme, 657 sayılı Yasa’ya 666 sayılı KHK ile eklenen ek 41. madde ile getirilmiştir.
Buna göre, 657 sayılı Yasa’ya ekli I sayılı Cetvelin I/g maddesinde yer alan ek gösterge rakamından faydalanacak olan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanlarının, 666 sayılı KHK ile 657 sayılı Kanun’a eklenen ek 41. madde kapsamında söz konusu kadroya atanan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları olduğu hususunda kuşku bulunmamakta olup; 666 sayılı KHK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce davalı idarede görev yapan uzmanların da belirtilen mevzuat kapsamında yer alan ek gösterge rakamlarından yararlanabilmeleri için, yasakoyucunun bu konuda açık ve net iradesi olmalıdır.
Öte yandan, 666 sayılı KHK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce Özelleştirme İdaresi Başkanlığı emrinde Uzman olarak görev yapanların, belirli süre mesleki görev yaptıktan sonra söz konusu kadroya seçilerek atanmaları yönünde 4046 sayılı Yasa’da her hangi bir özel düzenleme mevcut değildir.
Dolayısıyla, 666 sayılı KHK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemde davalı idare emrine Uzman kadrosuna atananların, “özel kanunların öngördüğü şartları taşıyanlardan en az sekiz yıl mesleki görev yaptıktan sonra yine bu kanunların öngördüğü usule göre seçilerek atanma” koşulunu taşıdıklarının kabulüne de olanak yoktur.
Bu durumda, 657 sayılı Yasa’ya ekli I sayılı Cetvelin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” başlıklı bölümünün (g) bendinde yer alan koşulları taşımayan davacının, söz konusu bentte bulunan ek gösterge rakamlarından yararlandırılmasına imkan olmadığından, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere; Anayasa’nın 10. maddesinde öngörülen “yasa önünde eşitlik ilkesi”, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Buna göre, 657 sayılı Yasa’nın ek 41. maddesinde yer alan düzenlemeye göre mesleğe özel yarışma sınavı ile giren Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları ile söz konusu maddenin yürürlüğe girmesinden önce atanan Uzmanların, mesleğe girmelerinde ve kabul edilmelerinde farklı hukuki süreçlere tabi olmaları nedeniyle, dava konusu olayda eşitlik ilkesine aykırı bir durumdan söz edilemeyeceğinden, aksi yöndeki davacı iddialarına da itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 5. İdare Mahkemesi’nce verilen 20.02.2013 günlü, E:2012/660, K:2013/226 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay’a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12.12.2013 tarihinde, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.