12. Hukuk Dairesi 2019/527 E. , 2020/368 K.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından iş mahkemesi ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; kendisinin asıl borçlu olan kollektif şirketin eski ortağı olduğunu, bu nedenle borçtan sorumlu olmadığını belirterek borca itiraz ettiği ve icra emrinin iptalini istediği, bu başvurusundan sonra ve cevap dilekçesinin de verilmesinin akabinde 09/10/2017 tarihinde ek beyan dilekçesi sunduğu, bu defa aynı gerekçelerle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; karar duruşmasından önceki celsede, talep sonucunu açıklaması için davacıya süre verildiği, karar duruşmasında davacının ek beyan dilekçesini tekrar ettiğini beyan ettiği, davalı alacaklının iddianın genişletilmesine muvafakatinin olmadığını bildirmesine rağmen mahkemece itirazın kabulüne karar verilerek takibin iptal edildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK’nın 18. maddesi uyarınca icra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. HMK’nın 319. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. Aynı kanunun 24. maddesi uyarınca Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz.
6100 sayılı HMK‘nun “Taleple Bağlılık” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda takibin iptali yönünde talebi bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece, icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, talep aşılarak takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK‘nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK‘nun 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi….. Hukuk Dairesinin 22.10.2018 tarih ve 2018/1409 Esas – 2018/2305 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, … Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 08.03.2018 tarih, 2017/701 Esas – 2018/253 Karar sayılı ilamı sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.