T.C.
Yargıtay
15. Ceza Dairesi
Esas No:2013/22497
Karar No:2016/1624
K. Tarihi:15.2.2016
Karar No:2016/1624
K. Tarihi:15.2.2016
MAHKEMESİ : Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın sahte olarak üretilmiş suça konu çeki bankaya ibraz ettiği, çekin sahte olduğunun anlaşılması üzerine yakalandığı olayda;
Sanığın suça konu çeki İstanbul …………….. ilçesinde adreslerini ve açık kimlik bilgilerini bilmediği,……………….sattığı meyve sebze karşılığında aldığını, sonra aynı gün uçakla Adana iline geldiğini ve çeki bankaya ibraz ettiğini savunması, çekin arkasında sanığın cirosundan önce ……………….irosunun bulunduğunun anlaşılması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanığın telefon numarasının ……………..araştırılarak, çekle ilgili beyanının alınması ve çekteki cironun eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.