T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi
Karar No:2015/18443
K. Tarihi:15.10.2015
Davacı-karşı davalı A.. Y.. ile davalı-karşı davacılar N.. İ.. ve müşterekleri aralarındaki asıl dava olan muhdesatın tespiti ve birleşen dava ecrimisil davasının kabulüne dair Erzincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 21.01.2014 gün ve 407/17 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-karşı davalı vekili, tarafların paydaş olduğu ve ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen dava konusu 805 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, dava dilekçesinde sayı ve miktarlarını belirttiği muhtelif çeşit ve yaştaki ağaçların davacı tarafından meydana getirildiğini açıklayarak davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar-karşı davacılar vekili, dava konusu 805 parsel sayılı taşınmazın asıl dava davacısı tarafından haksız kullanılarak gelir sağlandığını açıklayarak, geriye dönük 5 yıllık ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve karşı davaların kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı-karşı davalı vekili tarafından birleşen dava yönünden, davalı-karşı davacılar vekili tarafından aleyhlerine yüklenen vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek davanın kabulüne karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı-karşı davalı vekilinin tüm ve davalı-karşı davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davalı-karşı davacılar vekilinin, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK‘nun 326/1.maddesi uyarınca Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kanunda yazılı hallerden birisi hiç şüphesiz Yasa’nın 312/2.maddesidir. Bu madde hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu değildir. Hemen belirtmek gerekir ki; anılan maddenin uygulanabilirliği, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olaya gelince, dava konusu muhdesatların üzerinde bulunduğu 805 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalılar elbirliği mülkiyeti halinde paydaş oldukları, davalıların taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında davacının muhdesat iddiasını ilk aşamada kabul etmedikleri ancak, eldeki muhdesatın tespitine ilişkin davanın sonuçlanmasından sonra, ağaçların davacıya ait olduğuna muvafakatlarının bulunduğunu beyan ettikleri görülmüştür.
Saptanan bu olgular kapsamında; davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdikleri ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Bununla birlikte, davanın konusu (müddeabih) davalıların payına isabet eden muhdesat değeridir(zemin bedeli hariç). Buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 s.lı HMK‘nun 326/2. mad. uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden, her bir davalının tapu kaydında yazılı bulunan payları oranında sorumlu tutulmaları gerekirken, tapuda yazılı payları dikkate alınmaksızın, müştereken ve müteselsilen davalılardan alınmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün harç, avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK‘nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK‘nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının 1. bentte yazılı sebeplerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, taraflarca HUMK‘nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK‘nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 37,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davayı A.. Y..’e iadesine ve 145,00 TL peşin harcın da davalı-karşı davacılar N.. İ.. ve müştereklerine iadesine 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.