12. Hukuk Dairesi 2019/11677 E. , 2020/6554 K.
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, maaşının 1/4’ünden fazlasının haczine ilişkin işlemin iptalini talep ettiği, mahkemece; şikayetin kabulüne karar verildiği, alacaklının istinaf talebinin Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilerek, şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayete konu işlemin öğrenildiği günden itibaren kural olarak 7 günlük süreye tâbidir. Bu kuralın iki önemli istisnası vardır:
1-İİK‘nun 16/2. maddesi gereğince bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır.
2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir.
Somut olayda, borçlu aleyhine başlatılan Devrek İcra Müdürlüğü’nün 2015/205 E. sayılı ilamlı icra takip dosyasında ,borçlunun maaşından aylık nafaka alacağı için 450,00-TL, birikmiş nafaka alacağı için de maaşının 1/4 ‘ünün kesildiği, işyeri tarafından Eylül 2016 tarihinden sonra nafakayla ilgili kesintilere başlandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; maaş haczi nedeniyle kesinti her ay yapıldığından, son maaş kesintisi gözetilerek yeniden şikayet hakkının doğacağı tabiidir. Bir başka anlatımla kesinti, her ay tekrarlandığı için sadece son maaş kesintisi gözetilerek, borçlunun yeniden şikayet hakkının doğduğunun kabulü gerekir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince , şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK‘nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK‘nin 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 28/06/2019 tarih ve 2018/468E.-2019/1139 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 07/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.