T.C.
Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
Esas No:2012/11544
Karar No:2012/13460
K. Tarihi:
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı, taraflar arasındaki 1.1.2000 başlangıç tarihli, üç yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu hakkında 27.12.2011 tarihinde yapmış olduğu icra takibi ise aylık 6902 Eurodan 2011 Nisan – 2011 Aralık ayları kirası 153431 TL.nin tahsilini talep etmiştir. Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı borçlu, takip dayanağı kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu, taraflar arasında geçerli olan sözleşmenin 10.11.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğunu, buna göre kira bedellerinin ödendiğini ileri sürerek 10.11.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesini ibraz etmiştir. Davalı borçlu itiraz üzerine açılan işbu davada da takip dayanağı kira sözleşmesinin teminat amacıyla verildiğini savunmuştur. Mahkemece, hangi sözleşmenin geçerli olduğunun tesbiti yönünden uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İİK’in 269/2 maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kabul etmiş sayılır. İcra İflas Kanunu’nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itirazını noterlikçe resen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belgi ile ispat etmeye mecburdur.
Somut olayda; davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde “takibe dayanak kira sözleşmesinin geçerli olmadığını ileri sürmüş, teminat amacıyla verildiğini savunmuştur. Takipte dayanılan sözleşmedeki imzasına bir itirazı yoktur. İİK’in m.269/2 gereğince borçlu kiracı kira sözleşmesini ve imzasını açıkça ve kesin olarak reddetmediğinden sözleşmeyi kabul etmiş sayılır. Akdi reddetmeyen davalı borçlunun söz konusu savunmasını İİK’in 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlaması gerekir. Davalı borçlu savunmasını İİK 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlayamamış durumda olup mahkemece esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.