T.C.
Yargıtay
15. Ceza Dairesi
Esas No:2012/6397
Karar No:2013/17658
K. Tarihi:
Karar No:2013/17658
K. Tarihi:
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; katılanın olay tarihinde kargo taşıma işletmesi yetkilisi olan S……’a içinde iki adet çek bulunan paketi alıcısına iletilmek üzere verdiği, paketin işletmeye getirilmesine rağmen, sanık E……tarafından evrak düzenlenerek ilgilisine gönderilmeyerek kayıp olması nedeniyle, kurum çalışanları sanıkların güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla açılan davada, işletme sanık sahibi E……ve çalışanı E……”ın suça konu evrakı almadıkları hususunda cezalandırılmalarına yeterli somut delil bulunmadığına dair mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
1-)Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar E…….ve E………ya atılı suçtan kurulan beraatlerine dair hükümlerinin ONANMASINA,
2)Sanık S……..hakkında kurulan hükme gelince,
Dosya içeriğine göre, katılanın ücreti karşılığı alıcısına göndermek istediği paketin sanık S……….tarafından makbuzla teslim aldıktan sonra kargo işletme iş yerine getirip, fatura kesilerek gönderme işlemi yapılmadan kaybolması, şeklinde gerçekleştiği sabit görülen eylemi nedeniyle atılı suçtan cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı gerekçeyle beraat kararı verilmesi,,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; katılanın olay tarihinde kargo taşıma işletmesi yetkilisi olan S……’a içinde iki adet çek bulunan paketi alıcısına iletilmek üzere verdiği, paketin işletmeye getirilmesine rağmen, sanık E……tarafından evrak düzenlenerek ilgilisine gönderilmeyerek kayıp olması nedeniyle, kurum çalışanları sanıkların güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla açılan davada, işletme sanık sahibi E……ve çalışanı E……”ın suça konu evrakı almadıkları hususunda cezalandırılmalarına yeterli somut delil bulunmadığına dair mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
1-)Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar E…….ve E………ya atılı suçtan kurulan beraatlerine dair hükümlerinin ONANMASINA,
2)Sanık S……..hakkında kurulan hükme gelince,
Dosya içeriğine göre, katılanın ücreti karşılığı alıcısına göndermek istediği paketin sanık S……….tarafından makbuzla teslim aldıktan sonra kargo işletme iş yerine getirip, fatura kesilerek gönderme işlemi yapılmadan kaybolması, şeklinde gerçekleştiği sabit görülen eylemi nedeniyle atılı suçtan cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı gerekçeyle beraat kararı verilmesi,,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.