T.C.
Danıştay
12. Daire
Esas No:2013/10983
Karar No:2013/12389
K. Tarihi:
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … adına Eğitim-Sen
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı): Altındağ Kaymakamlığı
İstemin Özeti: Ankara 9. İdare Mahkemesince verilen 04/07/2013 tarih ve E:2013/655; K:2013/952 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi: Kenan Tosun
Düşüncesi : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135. maddesinde; disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebileceği, itirazda sürenin, kararın ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren yedi gün olduğu, süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalarının kesinleşeceği, itiraz mercilerinin, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde karar vermek zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Kamu görevlileri hakkında uygulanan disiplin cezaları, ilgilileri hakkında doğurduğu sonuçlar itibariyle, diğer idari işlemlerden farklılık arz etmektedir. Cezalandırma yönü ağır basan bu işlemlere karşı, mevzuatımızda ayrıntılı hükümler konulmuş olup, diğer idari işlemlerden farklı bazı usuli yöntemler belirlenmiştir. Ancak, 657 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükmü ile ilgililer tarafından itiraz edilebilecek merciler ve sürelerine ilişkin bir düzenleme bulunmasına rağmen, idarece bir cevap verilmesi durumunda veya istemin zımnen reddedilmesi durumunda dava açma süreleri ile ilgili olarak bir düzenlemeye gidilmemiştir. Her ne kadar anılan madde de, idareye, itiraz istemlerinin 30 gün içinde karara bağlanacağı yönünde yükümlülük getirilmiş olsa da, bu süre idarenin iç işleyişine ilişkin olup, idareler tarafından bu süre geçtikten sonra da verilen cevaplar üzerine yargı yoluna başvurulabilir. Bu açıklamalar çerçevesinde, disiplin cezalarına karşı dava açma sürelerinin, kendine has sonuçları nedeniyle, 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Aksine bir yorum; hukuki sonuçları itibariyle bazı hak yoksunluklarına sebep olan disiplin cezalarına karşı dava açma süresinin kısıtlanmasına sebep olacağı gibi, Kanun ile idareye getirilen, yapılan itirazlara 30 gün içinde cevap verme yükümlüğünün yerine getirilmemesinin sonuçlarının haksız bir şekilde ilgililere yükletileceği anlamına gelir ki, bu durum hukuk devleti ilkelerine açıkça aykırılık teşkil eder.