T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
Karar No:2015/18208
K. Tarihi:17.11.2015
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirtilen 17.11.2015 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Z… G…Ö… geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin işyerinde yapılan tadilat nedeniyle çatıya çıktığı sırada üstten geçen davalı şirkete ait yüksek gerilim hattından kaynaklanan elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinin geçireceği estetik ameliyat için 1.000 TL, tedavi nedeniyle oluşan geçici işgücü kaybı için 2.000 TL ve uğradığı daimi işgücü kaybı nedeniyle 60.000 TL olmak üzere toplam 63.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiş, 14.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dilekçesi ile geçici işgücü kaybı nedeniyle tazminat talebini 7.200 TL ye (toplamda 68.200 TL ye) yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise olayın davacının tadilat için anlaştığı dava dışı M. Şakir Yıldırım’ın kusuru nedeniyle meydana geldiğini, yaralanmadan dolayı müvekkili şirkete izafe edilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; zararlandırıcı olayın meydana gelmesinde davacının % 20, dava dışı M.Şakir Yıldırım’ın % 35, Gölbaşı Belediyesi’nin % 15 ve davalı şirketin %30 oranında kusurlu oldukları, davacının olay sebebiyle genel vücut çalışma gücünden herhangi bir kaybı olmaksızın 6 ay süreyle geçici iş göremez halde kaldığı, bu dönem zarfında talep edebileceği geçici iş görmezlik zararının bilirkişi tarafından 7.200 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 7.200 TL maddi ve 1.500 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elektrik çarpması nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın maddi tazminat istemine ilişen temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, olay (ve dava) tarihinde yürürlükte olan BK. nun 47. (TBK. nun 56.) maddesi hükmüne göre; hâkimin, özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olayın gelişim biçimi, yaralanma derecesi ve tedavi süresi, tarafların kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı azdır. Davacı yararına, daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.