T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi
Esas No:2012/10315
Karar No:2013/7015
K. Tarihi:14.5.2013
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu kamyonetin 27.04.2007 tarihinde yaptığı kazada yolcu olarak bulunan muris a öldüğünü, sigortalı araç sürücüsü M.’nin tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin davacılara davadan önce toplam 22.897 TL tazminat ödediğini, ancak zararlarının daha fazla olduğunu ileri sürerek, ıslahla eş A. ve iki çocuk için toplam 37.103,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı şirketin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılara sürücünün tam kusurlu olması göre 26/12/2008 tarihinde toplam 22.897 TL ödeme yaptıklarını, ancak murisinde kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, ancak murisin hatır için taşınması nedeniyle BK. 43-44. Maddeleri uyarınca gerçek zarar üzerinden takdiren %10 oranında indirim yapıldığını, buna göre hesaplanan 67.916,11 TL zararın da poliçe sorumluluk limitinin üstünde kaldığından davanın ıslah doğrultusunda kabul edildiği gerekçesiyle davacı A. için 27.647,83 TL, S. için 6.825,50 TL, Pakize için 2.629,67 TL olmak üzere toplam 37.103.00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödeme tarihi 26.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. Maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44/1 maddesi hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim, tazminat miktarını hafifletebilir.
Davaya konu olan olayda, davacıların desteği A. birlikte alkol aldığı arkadaşı M‘nın kullandığı araca binmiştir. Murisin, sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmiş olması gözetilerek müterafik kusuru kabul edilmeli ve bu nedenle de belirlenecek kusur oranında bir indirim yapılması gereklidir. Bu itibarla mahkemece, desteğin sürücünün alkollü olarak araç kullandığını bilmesi nedeniyle BK. 44. Maddesi gereğince tazminattan indirim yapılmasının gerekip gerekmediği hususunun tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken bu hususun karar yerinde değerlendirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
3) Davalı sigorta şirketinin dava açılmadan önce davacılara yapmış olduğu ödemenin, ödeme tarihinden hesap tarihine kadar geçen süreye kadar hesaplanan güncellenmiş bedelinin davalı sigorta şirketinin poliçe limiti olan 60.000 TL’den mahsup edilerek davalının sorumlu olduğu tazminatın belirlenmesi ve hüküm kısmında da buna göre belirlenen teminat limitinin açıkça yazılması gerekirken ödemenin güncelleme yapılmaksızın mahsubu sonucu bulunan davalı sigorta şirketinin teminat limitine göre sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine , (2) ve(3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.